17 Eylül 2019 Salı

Çocuk Bir Yerlerde

                           

"Nasıl birisin? Hadi anlatsana biraz." dediklerinde hiç " Çocuksuyum biraz ya." dediğin oluyor mu ? İnsanlar seni soğuk, buz dolabı gibi diye mi tanımlıyor yoksa "İçinde bambaşka bir hayat var sanki." mi diyorlar. Peki ya hangisinin söylenmesi seni mutlu ederdi ? Önemli olan da buna vereceğin cevap.
 İçindeki küçük çocukla karşılaştığın olmuyor mu hiç? Arabayla yeşilliklerin olduğu yerden geçerken gözlerini belerte belerte gülümsediğin, o eski çizgifilmi görünce içinin kıpır kıpır olduğu zamanlar kim uyanıyor sanıyorsun ki? Yürürken bazen doyasıya koşmak istediğin, bazen doyasıya ağlamak; kimsenin ne diyeceğini umursamadan, bazen doyasıya kahkaha atmak istediğin olmuyor mu ? Kim kıpırdıyor, rahat durmuyor sanıyorsun; elbette içindeki çocuk. :)
 Belki küçükken yapamadığın bir şey vardır, belli bir yaşa kadar fırsatın olmamıştır. Sonrasında fırsatın olsa bile o şeyi yaparken bir çocuk gibi mutlu olamayacağını, tadını çıkaramayacağını sanıyorsun belki de. Belki de bir lunaparktır bu gidemediğin. Sen de bir gün yanında çocuk gibi davranabileceğin biri olursa onunla gitmek istiyorsundur, kim bilir ? 

 Sana bir şey söyliyim mi ? Kimsenin o kadar özel olabileceğini bilemezsin. Bugün özel diyorsundur, yarın bir bakarsın ortalıkta yok. Son nefesini verene kadar bilemezsin kim seni gerçekten sevdi. Bu yüzden bırak bu hayalleri ve yapamadığın ne varsa git yap, yanında kim varsa onunla birlikte. Özel birinin gelmesini bekleme, yanindakini o şeyi yaparak özelleştir. Güzel bir anı koy torbana, ilerde açıp bakmak umuduyla. Ve kimsenin ne dediği umrunda olmasın çocukça şeyler yapmak istediğinde. Unutma, sen o sırada her şeyi yapabilirsin; sen bir çocuksun !

 Yeniliklerle kalın. :)

Bir Tutam Şiir

                               Pişmanlar

 Her gözlerimi karanlığa boğduğumda, ortaya çıkan pişman insanlarla konuşmak zorunda kalıyorum ya da dinlemek.
Her soluğumda pişman insanlarla karşılaşıyorum sokaklarımda; yaptıklarından, söylediklerinden, söyleyemediklerinden, bazense hissedemediklerinden.
Etrafta bu kadar çok pişman insan varken kalbimin ne hâlde olduğunu tahmin bile edemiyorum.
Gelirler, eninde sonunda yanlış bir şeyler yaparlar ve asla gidemezler.
Her bir geceye isimlerini kazır böyleleri, gündüzlerin rahatlatıcılığında boğulmak istersin.
Işığın yok olduğu yerde ortaya çıkarlar, çünkü yaptıkları utanç verici şeylerden dolayı yüzlerinin kızarıklığını görmek istemezler, görmeni istemezler. 
Sonra belki yine ukâlâdır onlar, yine kırıcı, yine düşüncesiz, yine hatalı ve yine pişman. 
Her gözlerimi karanlığa boğduğumda alırız yeni baştan.
  
  Yeniliklerle kalın.

16 Eylül 2019 Pazartesi

İnsan Etiketlemek ve Etiketlenmek

  Hiçbir fikri olmayanlar için öncelikle 'etiketlemek' kavramını bir açıklayalım. İlk anda gördüğünüz ya da belli bir süredir tanıdığınız insandan eğer "güzel, yakışıklı, doktor, temizlikçi,güvenilir, at hırsızı vs." gibi sıfatlarla bahsediyorsanız tebrikler etiketliyorsunuz demektir.
  Oysa herkes söyler, " İnsanı insan olarak yargıla yavrum; mesleğine, ağzından çıkan lafa göre değil." Dün yan komşu hakkında " Şunun lideri hakkında şöyle bir eleştiri yaptı, kesin şu görüşü savunuyor!" dediğini unutmuş sanırım.
  Bilmemiz gereken bir şey var ki, eğer etiketlenmek istemiyorsak insanları etiketlememeliyiz.
Emin olun ki, bugün birinin yanında bir başkasının yaptığı işten küçümseyerek bahsediyorsanız o yanınızdaki kişi de yarın sizi en azından 'dedikoducu' olarak etiketler. Sonra ömrünüz boyunca,"Ağzı torba değil ki büzesin !" efsanesindeki ağzı büzülemeyen el âlem olarak kalırsınız evelallah.
  Biraz ciddileşecek olursak; haberlerde izlediğiniz o kötü yola sapmış imamı, imam olarak değil, insan olarak yargılamamız daha kabul edilebilir. Bu haber sizin İslam hakkındaki görüşlerinizi destekleyen bir haber niteliği taşımamalı. Aynı zamanda bir kilisenin papası hakkında da "İnançsız, kötü yola sapmış, insanları kandırmaya calışan, kötü ve lanet biri!" olarak da yargılamamız çok saçmadır. Bu noktada görüşünüzü bir kenara itip sizinkinden farklı bir görüşe sahip olsa bile;" İnsanlara karşı nasıl davranıyor, evrensel ahlâk yasalarına göre iyi biri mi ?" diye sorarak eleştirimizi yapmamız daha güzel olacaktır. Ve o insan kötüyse bile o dini yaşayan herkes kötü olamaz. O din kötü olamaz. Bir dini veya bir görüşü onu sahiplenen insanların davranışlarına bakarak eleştirmek cahillikten başka bir şey olmaz.

"Bak şöyle vicdanlı, böyle vicdanlı dedik dedik de ne oldu; o da şöyle yapıyor!" fikri çıksın aklınızdan. O insan bir insan olduğu için kötü bir şey yaptı, genellemlerinizin bir kategorisine girdiği için değil. Bir doktor, bir öğretmen olduğu için kötü veya iyi değildir insanlar. İnsan oldukları için öyledirler. Çünkü insanoğlu bu, her türlü şeyin altına imza atabilecek nitelikteki varlıklardır nasıl olsa. Kimse evsiz olduğu için hırsız olmaz, kimse öğretmen olduğu için iyi olmaz, kimse yardıma muhtaç birine yardım edemedi diye gaddar, inançlı olduğu için bağnaz, öğretimsiz olduğu için eğitimsiz olmaz. Çevremiz öğretim görmüş eğitimsizlerle dolu nasıl olsa.
  Nasıl etiketlenmeyiz sorusunu ise şu şekilde cevaplamak istiyorum; konuşunca karşınızdakinin fikirlerini değiştiremeyeceğiniz din, siyasi görüş gibi şeyler hakkında toplum içinde konuşmak sadece oradan ayrıldığınızda belli bir grup tarafından 'ne boş konuştu ama' gibi sözlerle kulaklarınızı çınlatmalarına sebep olur. Coğunlukla bu görüşler kendiliğinden değişir. Evet şikayet ve memnuniyetinizi belli edebilirsiniz elbette fakat isim belirtmek yerine sadece iyi ve kötü şeyleri konuşsanız zıt görüşlü biriyle bile uzlaşabilirsiniz. 
Ayrıca kıyafetine bakarak yaşayış biçimini, evine bakarak maaşını, soğuk biri diye insan ilişkilerini genelleyip haddiniz olmayan konularda yorum yapmamalısınız. Bunun yanısıra tanımadığınız biri hakkında "Bu da da tam bir..." gibi sözlerle karşılaştığınızda; "Bilmiyorum, tanımıyorum bir şey diyemem" diyerek olaydan kendinizi soyutlayabilir ya da tanıdığınız ve gerçekten size samimi gelmeyen biri hakkında konuşma açıldığında "Ben bana bir yanlışını görmedim" diyerek olaydan sıyrılabilirsiniz. Böylelikle hem konu yarıya kapanmış olur hem de sevilen ve kimseyle bir derdi olmayan biri olarak hayatınıza devam edebilirsiniz.
Farklı konularda fikir almak istediğiniz şeyleri yorum bölümüne ekleyebilirsiniz.
  Yeniliklerle kalın. :)

Blog Hakkında

                            Neler Konuşacağız ?


   Bloğumda mümkün olduğunca sizi ilgilendiren şeylerden bahsedeceğim. Hayata dair her şey diyemem belki ama günlük problem olarak görülüp geceleri göz kapaklarımızı kapatabilmemizi engelleyen tüm sorunlar, izlenmesi gereken yollardan bahsedeceğim. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki içinizden " Ben bunu sanki bilmiyordum, akıl almaya ihtiyacım yok." gibi bazı yakarışlar geçebilir. Ama ben burada her şeyi bildiğimi iddia etmiyorum. Bildiklerimi size çoğu derttaşınızdan daha iyi anlatabileceğimi ve yansıtabileceğimi göstermeye çalışıyorum. Genel olarak sizin sorduğunuz şeyler üzerine yazılar yazacağım. 
   Ayrıca bu blogda sanata da biraz yer ayıracağım, farkındalık gerektiren konularda şiirler, öyküler, denemeler yayınlayacağım. Bizi daha iyi bir noktaya taşımak için gereken bütün farkındalıklardan bahsediyorum. Nasıl sevilen, saygı gören biri oluruz ? Nasıl, inancı veya görüşleri farklı olan herkes bizimle sohbet etmekten zevk alır ? Ya da nasıl etiketlenmeyiz ? Belki de en önemlisi budur. Sanırım ilk konumuzun ne olacağını bulduk. 
   Yeniliklerle kalın. :)